EFSANELER VE KAHRAMANLAR ÖLMEZ
Yas Zamanı, dizi ve filmlerde ölen sevdiğim bazı karakterler için yazdığım bir bölüm. Ölüm sahnelerini de koyup, ne kadar efsane olduklarını göstermeyecektim çünkü o kadarına kalbim dayanmaz diye ama sonunda ölüm anlarının olduğu sahneleri de ekledim.
Not: Burada bolca spoiler var.
Lee Sung Hoon. 24 yaşında. Duel kore dizisinden bir karakter. Sung Hoon, bir klon insan. (Klon insan olduğu için tedavi olmazsa 30 yıl kadar bile yaşayamaz.) 10 yaşına kadar manevi kardeşi ve manevi annesi ile bir laboratuvarda deney faresi gibi yaşıyordu. Daha sonra hem manevi annesinden hem de manevi kardeşinden ayırdılar. 12 yıl daha deney faresi gibi yaşayan Sung Hoon bu sefer yapayalnızdı. Bir şekilde, kurtulduktan sonra kendisini bu duruma düşüren herkesten intikam almaya başlayan ve hayatta kalmanın yollarını arayan bir seri katil oldu. Dizide sadece kötüleri öldürdü. Arada yoluna çıkan iyilere de zarar verdi ama dizinin sonunda manevi kardeşinin kendisini terketmediğini öğrenince, iyi tarafa geçti. Onu kurtarabilecek tek ilacı küçük bir kıza verdi. Manevi kardeşi onun yaşadıklarını yaşamasın diye de, kendini feda etti. Kötü adamın adamları tarafından, üç kez vurularak öldürüldü. Son sözleri ise, manevi kardeşinin ismiydi. Manevi kardeşi, Sung Hoon'u koruyacağına dair verdiği söze tutamadı. Onun yerine, Sung Hoon kardeşini korudu. Sayesinde iyiler kazandı, bütün kötüler öldü, manevi kardeşinin bitmeyen acıları son buldu ama asıl içimize oturan sonunda sıradan bir insan gibi yaşamak isteyen Sung Hoon'a bir kere bile doğru düzgün gülmek ve sıcak bir aileye sahip olmak nasip olamadı. Çok daha iyisine hakediyordu. Sung Hoon, sonuçta bu YAS ZAMANI'nı yazmamdaki başlangıç oldu.
Kwang Ho'nun ölmeden önceki son anları.
Hwa Gun. Ruler: Master Of The Mask kore dizisinden bir karakter. Olaylar Kore'nin Joseon Dönemi'nde geçmektedir. Gun'ın büyükbabası ülkenin suyunu çalmaktadır. Aynı zamanda, Kraliyet Ailesini de zehirleyerek, (küçücük kızları kaçırıp onları kullanarak ürettiği zehir) yönetimi altına almıştır. Gun, tabi ki büyükbabasının varisi olacak kişiydi ama bir anda bütün düzeni adaleti sağlamaya çalışan ve büyükbabası ile mücadele eden Veliaht Prense aşık olmasıyla değişir. Bu aşk tek taraflı bir aşktır. Veliaht Prens başka bir kızı sevmektedir. Gun, her 2. kız gibi kıskançlık krizine girip kötü tarafa geçeceğine, sonuna kadar Veliaht Prensin iyiliği için mücadele etmiştir ve bizi 2. kız sendromuna sokmuştur. Veliaht Prensi oldukça zor durumlardan defalarca kurtarıp, iyilerin kazanmasını sağlamıştır. Son fedakarlığı da, büyükbabasının çiçeklerden ürettiği zehrin bulunduğu yeri yakmış ve zehrin kaynağını yok etmiştir. Çıkardığı yangın, Veliaht Prense olan aşkı gibi alev almış ve herşeyi kül etmiştir. Bu duruma çok sinirlenen özveöz büyükbabası tarafından kılıçla kesilerek öldürülmüştür. Babasının (kızını koruyamayan) kollarında ölmüştür. Son sözleri ise, "majesteleri" (sevdiği adam) olur. Ölmeden önce gülümser çünkü Gun, istediği hayatı yaşadığı için mutludur.
Hwa Gun'ın ölümüne sebep olan an.
Kim Tae Hyung. Hwarang kore dizisinden bir karakter. Joseon Dönemi'nde yaşamaktadır. 5 yaşındaki bir çocuk gibi sevimli, saf kalpli ve bir kız misali güzeldir. Soylu bir aileden gelmektedir ama o insanları zenginliklerine göre değerlendirmemektedir. İnsanları zenginliklerine göre, sınıflandıran büyük babası yüzünden abisi (kardeşine çok değer veren ve onun iyiliği için herşeyi yapan) ile doğru düzgün bir abi-kardeş ilişkisi olamamıştır. Bir gün sadece güzel ve yetenekli erkeklerin katılabildiği Hwarang grubuna katılır. Orada çok güzel arkadaşlar edinir ama tabi bolca rekabet vardır. Tae Hyung'un büyükbabası, dizinin baş karakterini (Tae Hyung'un çok hayran olduğu) öldürmeye karar verir. Bunun için Tae Hyung'un abisini (kardeşi üzerinden tehdit ederek) görevlendirir. Her ne kadar Tae Hyung'un abisi bu durumu istemese de, kardeşi Tae Hyung'un iyiliği için herşeyi yapmaya hazırdır. Tae Hyung'un abisi, baş karaktere duello teklif eder, kılıçla dövüşebilmek için. Tae Hyung'un abisi kılıcına yılan zehri döker ve hileli duello başlar. Tesadüfen bu durumdan haberdar olan Tae Hyung, tam baş karaktere zarar gelecekken kılıcı tutar ve abisini durdurur. Tae Hyung, abisinin kılıcındaki yılan zehri yüzünden ölür. Sayesinde dizinin baş karakteri kurtulur. Baş karakter, Tae Hyung'u kurtarmaya çalışsa da başaramaz. Tae Hyung ölmeden önce, baş karaktere son sözlerini söyler ve abisine kızmamasını söyler. Bu karakter, o kadar saf ve temizdi ki kesinlikle ölmeye hak etmiyordu. Onun için daha iyi bir son beklerdim. Böyle romantik komedi dolu bir diziden böyle dramatik bir sahne beklemezdim. Üstüne böyle bir karakterin ölmesini, gerçekten çok hayal kırıklığına uğradım.
Tae Hyung'un öldüğü sahne. (ingilizce altyazı)
Tae Hyung'un ölmeden önce büyükbabasına yazdığı mektup. (ingilizce altyazı)
Melek Duman. İçerde dizisinden bir karakter. (Benim İçerde dizisinden asıl sevdiğim karakter Melek değil, Mert'ti ama Melek, Mert için çok önemliydi. Onların kardeşliği kelimelerle ifade edilemeyecek kadar güzeldi. Melek, mert'i anlayan tek insandı. Bu yüzden, yazdım.) Melek, daha küçücük çocukken gözleri önünde annesinin ölümüne şahit olur. Sonra sokak çetesinin eline düşer. Orada Mert adında bir çocukla birbirlerini kardeş gibi severler ve birbirlerine sığınırlar. Sokaklarda mendil satarak, sürekli dayak yiyerek, insanlara bir parça ekmek için yalvararak ve güzel bir aileye sahip olma hayalleri kurarak uzun bir süre orada kalırlar ve bir sokak çocuğu olarak yaşarlar. Daha sonra, Kebapçı Celal adında bir adam Mert ve Melek'i yanına alır. Kebapçı Celal olarak bilinen mafya babası, Melek'i evlatlık edinir. Melek, Celal'in iyiliğine karşılık mafya avukatı olur, Mert ise polislerin içine sızmış bir ajan. Daha sonra Melek, Sarp adında bir adama aşık olur. Aslında Sarp, Mert'in abisi ve mafyanın içine sızmış gizli bir polistir. Sarp, kayıp kardeşini (Mert'i) kaçıran Celal'den intikam almak için mafyaya sızmıştır ama Mert'in kardeşi olduğunu bilmiyor. (Ve de Sarp ve Mert saçma sapan nedenlerden dolayı, birbirlerinden nefret ediyor.) Orada Melek ile tanışıp birbirlerine aşık olurlar. Tabi Melek daha fazla seven taraf. İlerleyen bölümlerde, Melek, Celal'in gerçek babası olduğunu ve annesini öldürdüğünü öğrenir. (Gerçi daha sonra Celal, Melek'in hayatta kalan tek akrabası teyzesini de ağzı kapalı kalsın diye öldürür.) Bu yüzden Melek, Celal'den uzak kendine yeni bir sayfa açmaya karar verir. Derken, bir yandan Mert'e bir yandan Sarp'a elinden geldiğince yardım etmeye çalışan Melek onların kardeş olduklarını öğrenir. Celal'den hesap soran Melek ikilinin kardeş olduklarını söylemeye çalışırken, Celal tarafından eve hapsedilir. Tüm gerçekleri öğrenen Melek'e ulaşmaya çalışan Sarp ve hiç birşeyden haberi olmayan Mert'e sonunda Melek'ten telefon gelir. Melek Celal'in elinden kurtulur ve Sarp ile Mert'e kardeş olduklarını söylemek için açık alanda bir mekana çağırır ama orada Sarp'ı vurmaya çalışan Serkan (Celal'in düşmanının adamı) adında bir adam tarafından bir karnından, bir kalbinden vurularak öldürülür. Sarp ve Mert, Melek'i hastaneye götürmeye çalışır ama çok geçtir. Hastanedeyken , Melek'in son sözleri "Mert" olur. Elleri, kardeşi gibi sevdiği hatta kardeşten de öte sevdiği Mert'in yüzünden düşer ve hiç birşey söyleyemeden ölür. Beni en çok üzen Melek ve Mert kardeşliğini kimsenin görememesidir. Gerçekten çok yazık oldu. O ikili çok tatlılardı. Melek ve Mert ile ilgili milyon tane dram sahnesi var. Seyredilmesi gereken çok fazla güzel sahne var ama hepsini buraya atamam. Hepsini atamayacağım için sadece ölüm sahnesini ve üzücü bulduğum sahnelerden birkaçını atıyorum.
Mert ve Melek'in Kebapçı Celal ile tanışma sahnesi.
(Gerçi, daha önce tanıştılar. Mert kaçırıldığında ve Melek'in annesi öldüğünde.)
Melek'in vurulma sahnesi 1.
Melek'in vurulma sahnesi 2 ve devamı.
Melek'in ölümü.
Mert'in kardeşten öte sevdiği Melek'e ve çocukluğunun en güzel anılarına vedası.
Dinlediğiniz için teşekkürler. İnşallah anlatımımı beğenmişsinizdir. İnşallah, bu bölüme daha başka karakter eklemek zorunda kalmam. İyi seyirler...:)Kim Tae Hyung. Hwarang kore dizisinden bir karakter. Joseon Dönemi'nde yaşamaktadır. 5 yaşındaki bir çocuk gibi sevimli, saf kalpli ve bir kız misali güzeldir. Soylu bir aileden gelmektedir ama o insanları zenginliklerine göre değerlendirmemektedir. İnsanları zenginliklerine göre, sınıflandıran büyük babası yüzünden abisi (kardeşine çok değer veren ve onun iyiliği için herşeyi yapan) ile doğru düzgün bir abi-kardeş ilişkisi olamamıştır. Bir gün sadece güzel ve yetenekli erkeklerin katılabildiği Hwarang grubuna katılır. Orada çok güzel arkadaşlar edinir ama tabi bolca rekabet vardır. Tae Hyung'un büyükbabası, dizinin baş karakterini (Tae Hyung'un çok hayran olduğu) öldürmeye karar verir. Bunun için Tae Hyung'un abisini (kardeşi üzerinden tehdit ederek) görevlendirir. Her ne kadar Tae Hyung'un abisi bu durumu istemese de, kardeşi Tae Hyung'un iyiliği için herşeyi yapmaya hazırdır. Tae Hyung'un abisi, baş karaktere duello teklif eder, kılıçla dövüşebilmek için. Tae Hyung'un abisi kılıcına yılan zehri döker ve hileli duello başlar. Tesadüfen bu durumdan haberdar olan Tae Hyung, tam baş karaktere zarar gelecekken kılıcı tutar ve abisini durdurur. Tae Hyung, abisinin kılıcındaki yılan zehri yüzünden ölür. Sayesinde dizinin baş karakteri kurtulur. Baş karakter, Tae Hyung'u kurtarmaya çalışsa da başaramaz. Tae Hyung ölmeden önce, baş karaktere son sözlerini söyler ve abisine kızmamasını söyler. Bu karakter, o kadar saf ve temizdi ki kesinlikle ölmeye hak etmiyordu. Onun için daha iyi bir son beklerdim. Böyle romantik komedi dolu bir diziden böyle dramatik bir sahne beklemezdim. Üstüne böyle bir karakterin ölmesini, gerçekten çok hayal kırıklığına uğradım.
Hwarang ekibinin, Tae Hyung'un öldüğünü öğrendiği sahne.
Tae Hyung'un ölmeden önce büyükbabasına yazdığı mektup. (ingilizce altyazı)
Melek Duman. İçerde dizisinden bir karakter. (Benim İçerde dizisinden asıl sevdiğim karakter Melek değil, Mert'ti ama Melek, Mert için çok önemliydi. Onların kardeşliği kelimelerle ifade edilemeyecek kadar güzeldi. Melek, mert'i anlayan tek insandı. Bu yüzden, yazdım.) Melek, daha küçücük çocukken gözleri önünde annesinin ölümüne şahit olur. Sonra sokak çetesinin eline düşer. Orada Mert adında bir çocukla birbirlerini kardeş gibi severler ve birbirlerine sığınırlar. Sokaklarda mendil satarak, sürekli dayak yiyerek, insanlara bir parça ekmek için yalvararak ve güzel bir aileye sahip olma hayalleri kurarak uzun bir süre orada kalırlar ve bir sokak çocuğu olarak yaşarlar. Daha sonra, Kebapçı Celal adında bir adam Mert ve Melek'i yanına alır. Kebapçı Celal olarak bilinen mafya babası, Melek'i evlatlık edinir. Melek, Celal'in iyiliğine karşılık mafya avukatı olur, Mert ise polislerin içine sızmış bir ajan. Daha sonra Melek, Sarp adında bir adama aşık olur. Aslında Sarp, Mert'in abisi ve mafyanın içine sızmış gizli bir polistir. Sarp, kayıp kardeşini (Mert'i) kaçıran Celal'den intikam almak için mafyaya sızmıştır ama Mert'in kardeşi olduğunu bilmiyor. (Ve de Sarp ve Mert saçma sapan nedenlerden dolayı, birbirlerinden nefret ediyor.) Orada Melek ile tanışıp birbirlerine aşık olurlar. Tabi Melek daha fazla seven taraf. İlerleyen bölümlerde, Melek, Celal'in gerçek babası olduğunu ve annesini öldürdüğünü öğrenir. (Gerçi daha sonra Celal, Melek'in hayatta kalan tek akrabası teyzesini de ağzı kapalı kalsın diye öldürür.) Bu yüzden Melek, Celal'den uzak kendine yeni bir sayfa açmaya karar verir. Derken, bir yandan Mert'e bir yandan Sarp'a elinden geldiğince yardım etmeye çalışan Melek onların kardeş olduklarını öğrenir. Celal'den hesap soran Melek ikilinin kardeş olduklarını söylemeye çalışırken, Celal tarafından eve hapsedilir. Tüm gerçekleri öğrenen Melek'e ulaşmaya çalışan Sarp ve hiç birşeyden haberi olmayan Mert'e sonunda Melek'ten telefon gelir. Melek Celal'in elinden kurtulur ve Sarp ile Mert'e kardeş olduklarını söylemek için açık alanda bir mekana çağırır ama orada Sarp'ı vurmaya çalışan Serkan (Celal'in düşmanının adamı) adında bir adam tarafından bir karnından, bir kalbinden vurularak öldürülür. Sarp ve Mert, Melek'i hastaneye götürmeye çalışır ama çok geçtir. Hastanedeyken , Melek'in son sözleri "Mert" olur. Elleri, kardeşi gibi sevdiği hatta kardeşten de öte sevdiği Mert'in yüzünden düşer ve hiç birşey söyleyemeden ölür. Beni en çok üzen Melek ve Mert kardeşliğini kimsenin görememesidir. Gerçekten çok yazık oldu. O ikili çok tatlılardı. Melek ve Mert ile ilgili milyon tane dram sahnesi var. Seyredilmesi gereken çok fazla güzel sahne var ama hepsini buraya atamam. Hepsini atamayacağım için sadece ölüm sahnesini ve üzücü bulduğum sahnelerden birkaçını atıyorum.
(Gerçi, daha önce tanıştılar. Mert kaçırıldığında ve Melek'in annesi öldüğünde.)
RİBA Aİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder